Benim bebğim bugün tam 1 haftalık oldu :) . Aslında kendisi 1,5 aylık filan.Soldaki fotoğraf ona ait. Kendisi merhaba derken :)
Yalnızlıkla geçirdiğim şu sıcak yaz günlerinde nasıl olduysa birden tavşan alasım geldi artık ilahi birşey mi onu da anlamadım :) . Yeni zelanda cinsi, bembeyaz tüylü kırmızı gözlü bir tavşan aldım. O onu ilk görüşümde diğerlerinden fark yaratıyordu zaten. Pet shoptaki gerizekalı adam çok kötü muamele etti hayvanıma.. :/ Ekmek ver yer diyor mal... Kusra bakmayın söylenmeden edemedim ama tavşanlar hakkıunda bilgili çok az pet shop var. Bir tavşan 3 aydan önce çok yeşillik yerse ishalden ölür, kesin.. Adamlar dayıyor yeşilliği... Ölse kimin umrunda.
Neyse sonuç olarak aldım ve isim konusuna geldik :) başlarda yumuduk, yumak koymayı düşünüyorken - o kadar tatlı ki - sürekli bebeğim diye sevdiğimden ismini -BEBEĞİM - koydum. Kısaca BeB diyorum :) arada bebeam falan ...
Allah(c.c.) nasıl yaratmışsa ya çok tatlı... Bu kadar şirin başka mahluk görmedim. Tavşanlar insanların gözünden anlarlar ne demek istediklerini. Eğer severlerse sevdiği kişinin ayağını yalar koklarlar... Bizimki ayağımdan ayrılmıyor belli ki çok sevdi :)
Bir psikolojik danışman olarak mastürbasyon bağımlılarına, manik depresyon ve anksiyete vakalarına tek önerim bir pet alıp beslemeleri.Tavşan favorimdir. Çünkü bakması en kolay hayvan.
Halk arasında bilinen en büyük yanlış tavşanın koktuğudur... Hadi canım! Seni hiç yıkamazsam pisliğini sürekli yanında bekletirsem sende kokarsın. İyi bakılan bir tavşan asla kokmaz! Ayrıca tavşanların en hassas bölgeleri kulaklarıdır kulaklarından asla tutmayın...
İlerleyen zamanlarda Bebeğim'den bahsederken tavşanlar hakkında çok daha ilginç şeyler paylaşacağım arkadaşlar ama şimdi gitar çalmaktan parmaklarım ağrıyor ve izninizle balkonda film izlemek istiyorum :)
Esen kalın....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder